Namaste Nedir?

 

 Geçmişi çok uzun yılları kapsayan dünyanın birçok kesiminin bunu hayatında bir kez de olsa karşılaştığı garip ve ilginç bir ses ve selamlaşma. İndus uygarlığı için yapılan kazılar, Namaste duruşunda birçok erkek ve dişi pişmiş toprak figürü ortaya çıkarmıştır . Bu arkeolojik buluntular M.Ö. 3000 - 2000 yılları arasında tarihlendirilmektedir. Hindistan'da hala günlük kullanımda ve özellikle de Nepal, Himalaya'daki izleri devam eden eski bir Sanskritçe selamdır . Kabaca tercümesi ise ; 

 

''İçimizdeki ilahi bilinci bilerek içimdeki ruh senin içindeki ruhu selamlıyor, Yada kısa öz tanımı ile içindeki Tanrıyı selamlıyorum. ''

 

Anlamını araştırdığım zamandan bu yana sıklıkla kullandığım bu kelime benimle bir eş olmuş oldu. Genellikle sesli olarak söylemeyi tercih ettiğim ve benim için gerçekten derin felsefi anlamlar taşıyan bir ses kelimesidir. İnsanların Tanrı olduğu inancım ve felsefemi beni tanıyan arkadaşlarım varsa eğer bir kısmını bilirler. İlerideki blog yazılarımda bu konuda paylaşım yapacağım zaten. Gerek semavi gerekse çok tanrılı dinlerde olsun bu selam ortaktır. Yani Budist ,hindu geleneği diye atmanız saçma olur. Bir kelimeye anlam veren sizin yarattığınız niyettir. Bu çok önemlidir. 

 

Namaste kelimesi günümüzde birçok anlamda kullanılır. Yukarıdaki öz anlamı hepside geçerlidir. Örn. Günaydın, Selam , Ayrılırken , ona saygı duyarken veya dua ederken.

 

Namaste Derin Anlamlar İçerir ;

 

Namaste sadece sesle ifade edilen bir kelime değil, aynı zamanda içsel benliğimizde selam veren ve iletişimi enerjisel mudralarla desteklenir.

 

Elimizin avuçlarını birleştirip , kalp çakramızın önüne gelecek şekilde baş parmaklarımız göklere doğru 90 derece açıyla, ellerimizi birleştiririz. Nameste kelimesini kullanarak alın çakramıza yani 3. göz çakramıza doğru baş parmaklarımızı dokundururuz. Başımızı da hafif eğeriz. Bu aslında Ruhumuz ile bedenin aynı anda temsil eden kalp ve zihindir. Anlamı Benim içsel ruhum benliğim , senin benliğini selamlıyor. Demektir. Herkes kendinin üstadıdır. Doğu uygulamalarında böyle geçer. Sana en iyi anlayan ve sana en iyi şekilde birşeyler öğretecek olan senin içindeki benliğindir. Öğretmeni dışarıda arama içeride saklıdır. Felsefeniz ve düşünceleriniz her zaman böyle olsun. Bana yıllardır kişiler veya gruplar veya belirli okullar öğretmen, üstat olmam için iletişime geçtiler ama her zaman dediğim şey asıl öğretmen içinizdekidir. Ben bu zamanlara kadar sizin düşüncenizle yıllar geçirdim ama bir türlü beni anlayan veya öğretebilen bir üstadla karşılaşmadım. Çünkü bunu yaptığını iddia eden arkadaşlar üstadın ve öğretmenin aslında öğrenciden üst değil yanında olan yoldaş, yol gösterici olması gerektiğini bilmemektedir, Ben blogda kimsenin üstadı ve öğretmeni olmadım olmuyorum da, bilmişlikte göstermiyorum. Sizlere gittiğim bu hayat ve yolda karşılaştığım deneyim ve bilgilerim paylaşıyor ve sizlere yoldaş olmaya çalışıyorum bu yolda. 

 

Namaste :)