Astral Projeksiyon Nedir?
Bir gece gözlerinizi açtığınızda kendinizi yatakta hareketsiz ve gözleri kapalı şekilde duran bedeninize bakarken düşünün! Evet bu ürkütücü gibi gözükse de aslında tam o an bir astral projeksiyon içerisindesiniz. Ya da kendinizi havada bulutların arasında uçarken… Gezegenler arasında yolculuk yaparken… Çok uzaktaki bir yakınınız yanına birkaç saniyede gidebileceğinizi hayal edin… En öğrenilemez bilgileri öğrenebileceğinizi düşünün… Bütün bunları yapabileceğinizi düşünüyorsunuz değil mi? Sanki fantastik bir evrene açılan bir kapı gibi. Astral Projeksiyon ile bütün bu saydıklarımı ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
Astral projeksiyon, insanın uyku
esnasında iradeli yani belli bir bilinçlilik seviyesinde ruhunun beden
ayrılmasıyla gerçekleşen bir fenomendir. Bilimsel olarak bakıldığında bilim
adamları bu tür gerçekleşen bir fenomenin varlığını kanıtlayamamakta ve reddetmektedir.
Bunun temel sebebi ruhun varlığının gerçek olmadığının günümüzde hala bilim
dünyasında kabul görülmemesindendir. Bilim gelişebilen bir alandır bir şey asla
olamaz, imkânsızdır diyemez. Eğer bir konuda bilimsel kanıt üretilemiyorsa ya o
konu hakkında temel düşünce yolu üretilememiştir ya da sahip olduğumuz bilim ve
teknoloji şu anlık bunu kanıtlayacak yeterliliği gösterememektedir. Bilim
insanları Astral Seyahatin yarı-uyku halinde gerçekleşen bilinçli rüya olduğunu
düşünmektedir. Parapsikoloji ise astral seyahatin bir nevi uyku ve uyanık
arasında gerçekleşen bir tür psişik fenomen olarak görmektedir. Bazı kişiler,
çeşitli halüsinojenik ve hipnotik yollarla ( kendi kendine
hipnoz dahil ) indüklenen astral projeksiyon tanımlamalarına
benzer algılar bildirdiler. Bedenlenmiş işlevleri normal sinirsel
aktiviteden ayrı olan bir bilincin var olduğuna veya bilinçli olarak
bedeni terk edip gözlem yapabileceğine dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur.
Astral projeksiyon, diğer fenomenlerin aksine gerçekleşmesi veya
yaşanması en zorlayıcı alanlardan biri olmuştur. Bunun en büyük sebeplerinden
uyku esnasında gerçekleşiyor olmasıdır. İnsanın uyku esnasında kendi zihnini
kontrol etmesi kolay bir işlev değildir. Bu durumda çoğu kişi bir yanılgıya da
düşer. İnsanların uyku esnasında bilinçli rüya görmesi ve kontrol etmesine
Lucid Dream (rüya kontrolü) denmektedir. En çok astral uygulayıcılarında
karıştırılan konulardan biriside budur. Rüya kontrolü geçtiği sırada aslında astral
seyahat yaptığını düşünmektedirler. Birkaç yıl önce TRT kanalında bir programda
konusu geçen bir soru vardı. Soruyu Prof. Dr. Sultan Tarlacı tarafında
cevaplanmıştı. Sorunun içerisinde Dr. Sultan Tarlacı, insanların astral seyahat
yaptığını farz ettiği birçok olayda yanıldıklarını bunların sadece bilinçli
rüya hali olduğunu belirtmişti. Bu olayın temel sebebi paragrafın başında da
belirttiğim gibi uyku ve uyanıklık arasında çok ince çizgide astral seyahatin
gerçekleşiyor olmasıdır.
Astral Projeksiyon Kökeni :
Astral Projeksiyonun tarihi çok
eskilere dayanmaktadır ve birçok kültürde izlerini farklı şekillerde
görmekteyiz. Tam olarak ne kadar çok eski olduğunu veya nasıl başladığını
bilmiyor olabiliriz. Ama bilinen yazılı tarihe göre en eski uygarlıklarda Antik
Mısır, Maya, Sümer vb. birçok somutsal kanıtlar görmekteyiz. Örnek olarak Antik Mısır’da ruh yolculuğu
kavramları diğer çeşitli dini geleneklerinde de görülür. Öğretilerinde
ruhun ka( ba ) veya ince
beden aracılığıyla fiziksel bedenin dışında gezinme yeteneğine sahip
olarak sunar. Şuan modern olarak
bildiğimiz astral seyahat 19. yüzyıl Teosofi tarafından icat edilmiş ve
desteklenmiştir.
İsmi Türkiye’de daha çok Astral
Seyahat olarak bilmemize rağmen bir diğer isimlendirmesi de Astral
Projeksiyondur. Astral projeksiyon, dilimize 20. yüzyılın başlarında Dr. Bedri
Ruhselman ve kars doğumlu gürcü asıllı Gurdjieff tarafından dilimize kazandırılmıştır.
Konu ve içerik bakımından da bize yabancı olamayan bu konu aslında modern
olaraktan öncülüğü başlatmış oldular. Türkçe dilimizde zamanla Astral Seyahat
olarak otursada, İngilizce kökeni hala Astral Projection olarak anılmaktadır.
Bunu sebebi astral düzlemin(evrenin) dünyanın yansıtılmış bir kopyası olduğunun
düşünülmesinden kaynaklıdır. Bu şöyle bir bakış açısıyla aslında zihinlerimizde
yer edinmiştir çoktan. Bu yaşadığımız dünya maddi evren, diğer dünya ruhsal
evren diye. Aslında biz bunu dini ötürü cennet ve dünya karşılaştırması
yaptığımızı düşünsek bile bunun temeli buradan başlamıştır. Burada
karşılaştıran iki evrende dünyadır ama birisi daha gerçekçi birisi daha
fantastik evren olmuştur.
Astral kelimesinin Türkçe dilinde kelime anlamı
‘’yıldız, yıldızlara ait, yıldızlı’’ gibi anlamlar içermektedir. Baktığımız
makro mikro kozmos gibi duruyor değil mi? Ezoterik konularda insanın içinde
evrenin içinde insan vardır diye bir söz geçer. Astral kelimeside aslında bu
konuda aynı yola çıkıyormuş gibi düşündürüyor beni. Acaba Astral her insanın
kendi içindeki yıldızı mıdır? Baktığımız astral bedenin ışıltılı veya ışık
saçan bir enerji bedeni olarak biliyoruz aslında çok benzetme kurabilecek
bağlamlar çıkabiliyor biraz düşündükçe. Peki araştırmalarımızda diğer dillerde
kelime olarak ne kullanılıyor. Astral kelimesinin farklı dillere göre karşılığı
şöyle olmuştur; Fransızca karşılığı
adj. astral, stellaire; céleste, Almanca karşılığı adj. Stern,
İtalyanca karşılığı agg. Astrale, Portekizce karşılığı. adj. astral,
de estrelas. Baktığımızda aslında tüm dünya dillerinde astral kelimesi ortak
bir kelime gibi. Dünyanın neresine gidersek gidelim galiba Astral kelimesini
herkes anlayabilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder